![]() |
"Sohbetli Konser" |
Dedik ya başlangıcı Moddi ile yaptık.
Konser öncesinde garip bir sakinlik vardı üzerimde. O sakinliğin gölgesinde mekâna doğru koyulduk. Salon İKSV ye gittiğimizde, konserin oturma düzenekli olmasına birazcık üzülsek de, konser bize neden böyle bir uygulamaya gidildiği bize gösterilmiş oldu. Biraz surat bükerek üst kata çıktık.
Moddi; gitar, çello ve akordeon'dan oluşan akustik 'orkestrası' ile İstanbul'a arzı endam etmişti. İyi ki de böyle gelmiş. Özellikle konser sırasında keşke Midlake de akustik bir performans sergilese diye iç geçirmekten kendimi alamadığımı itiraf etmeliyim.

Konserin müzikal kısmına geçecek olursak, Moddi samimiyetini icra ettiği müziğine de yansıttı diyebilirim. Özellikle Moddi'nin adeta bir storyteller edasıyla şarkı hikayelerini anlatması şarkıların bizleri daha da etkilemesine sebebiyet verdi. Sırf bu sebeple konser sırasında "Bu şarkı bu kadar güzel miydi?" dediğim çok sayıda şarkı oldu. -Buradan bir başka storyteller'ımıza da el sallayalım. Lhasa de Sela, iyi uykular dostum- Çalması gereken tüm şarkıları çaldı Moddi, tüm güzelliklerini bizle paylaştı. Özellikle A Sense of Grey'i ve Home'u çalarak bizleri mesut da kıldı.
Buradan seyircilere de ayrı bir parantez açmak isterim. Gerçekten böylesine 'well educated' bir kitleyle daha önce karşılaşmamıştım. Sahnedekilerin müziğine sonsuz saygı gösteren, gerektiğinde müziğin ön plana çıkmasını sağlayan, gerektiğinde artık o sahnenin yapısal bir unsuru olan diyalogların ön plana çıkmasını sağlayan gerçekten güzel bir kitleyle konseri dinledik.
Konser öncesindeki sakinliğin bir sebebi varmış. Bu sebep tabii ki Moddi'nin bize sunduğu sakinlik ve samimiyette saklıymış. Bize sadece bu hikayeye ayak uydurmak kalıyordu. Uydurduk biz de...
Konser öncesindeki sakinliğin bir sebebi varmış. Bu sebep tabii ki Moddi'nin bize sunduğu sakinlik ve samimiyette saklıymış. Bize sadece bu hikayeye ayak uydurmak kalıyordu. Uydurduk biz de...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder