8 Ocak 2010 Cuma

"Yakup çavuş" rakısı


İhsan dedem de gidenlerden olmuş. Bu aralar neden bu kadar insan öldü ki.

Abim öğle aradı. Anıl deden ölmüş dedi, ağzımdan ilk çıkan soru cümlesi "ihsan amca mı?" oldu..

Bizim nesil süper babayla büyüdü. İlkokuldayken Alim sevgilisine kaçmıştı, o kafayla bende evden kaçmak istedim. Alim sevgilisi için yağmurda evinin önünde bekledi, ben de Senem( o zaman ki sevdiğim kişiydi) için evinin önünde yağmurda beklemek istedim. Bizim nesilin en önemli değerinden biriydi Süper Baba.

Aradan yıllar geçti ve tekrarı bilmediğim bir kanalda yayınlanmaya başladı. Sanırım üniversite hazırlıktım. İnsan farklı zamanlarda, yaşadıklarını farklı algılar ya. O dizide Yakup çavuş karakterine şapka çıkarıyordum. Gerçekten kelimelerle ifade edilemiyecek bir performans sergiliyordu. Ben bu adamı ziyaret etmek istiyorum dedim. Görmek istiyorum, sadece bir kaç saat sohbet etmek istiyorum dedim. Bir şekilde daçka'dan kendisine ulaştım. Her çarşamba günü ortaköyde arkadaşlarıyla kuru fasulye günleri olduğundan bahsettiler. Orada kendisine ulaşabileceğimi belirttiler.

Bir buket çiçek alarak tek başıma ziyarete gittim. Kendisiyle birazcık sohbet ettik. Neden geldiğimi anlayamadı, "ama dizi çoktan bitti" dedi. Ben de tam anlatamadım derdimi ya. Sonra kendisiyle havadan sudan sohbet ettik. Getirin oğluma bir tas kuru dedi, bir de rakı dedi. Rakı içemediğimi söylemeden masaya rakı geldi. İçemediğimi anlatınca, "Yakup Çavuş nasıl oynadı zannediyorsun Süper Baba'da" dedi. "Şifadır" diyerek içti.

Kalkma zamanım geldiğinde üzülür gibiydi.haftaya gel de," sana imzalı fotografımı vereyim" dedi.

Gidemedim. Gitmek istemedim değil, gidemedim. Şu yoğun hayatım, buhranlarla dolu hayatım bir çarşamba günümü daha oraya ayıramadı. 4 sene boyunca tek bir günümü oraya ayıramadım. Beni üzen onlarca insana zaman ayırırken,ona zaman ayıramadım.

Yakup çavuş'un ölümü bu sebeple biraz daha acıttı.

Güle güle Yakup dede. Yolun açık olsun

1 yorum: