Yine fazla bir şey söylemeye gerek bırakmayan ancak öyküsüyle birlikte dinlendiğinde daha da bir anlam kazanan bir başka parça ile daha Babatube'da birlikteyiz.
Ayrıca laf açılmışken David Brown, 5-6 Kasım tarihlerinde, birçok farklı gruptan tanınyacağımız Türk sanatçıların da eşlik etmesiyle Brazzaville in Istanbul olarak Babylon'da iki adet konser verecek, bir kez daha hatırlatalım..
Grupta yer alacak müziseyenler ise;
David Arthur Brown
Alev Lenz - Vokal
Berke Can Özcan - Davul ( Tamburada, DandadaDan, 123 )
Burak Irmak - Rhodes, Piyano ( Tamburada, DandadaDan, 123 )
Cem Mısırlıoğlu - Davul ( Ragga Grondal )
Ceren Aksan - Keman ( Borusan İstanbul Filarmoni Orkestrası )
Deniz Cuylan - Gitar ( Portecho,Norrda )
Feryin Kaya - Bas, Lido ( Tamburada, DandadaDan, 123 )
Hakan Vreskala - Perküsyonlar ( Lars Damian, Siwan Perwer , Norrda )
James Hakan Dedeoğlu - Vokal ( Oak, Ricochet )
Kenny Lyon - Gitar ( Lemonheads, Jann Arden, Jim Bianco )
Kim ki O - Vokal
Miray Kurtuluş - Vokal ( Mira, Nada )
Özün Usta - Steel Drum ( Tamburada )
Sarp Keskiner - Mandocello ( İstanbul Blues Kumpanyası, Saska )
Salih Nazım Peker - Divan Saz ( Kırıka, Saska )
5 Kasım Perşembe Ayakta 25, Öğrenci 15
MySpace
Facebook
Biletix
İşte Boğaz'ın en güzel şekilde anlatıldığı parçalardan biri olan Bosphorus...
She was married to the Bosphorus
She threw her ring in then she blew a kiss
To the Ottomans and Byzantines
Lying beneath the sea
She wore a pink and yellow summer dress
She kept her hair just like a poetess
She traveled all the way to Germany
The trains and the cold, dark sea
The amber glow of a morning cigarette
On the Istiklal Cadessi
The vapor trails and the tiny minerettes
All the domes in silhouette
31 Ekim 2009 Cumartesi
23 Ekim 2009 Cuma
Londra'dan Genç Yetenekler: Air Castles
Geçtiğimiz senenin Aralık ayı itibariyle ilk EP albümlerini çıkartan oldukça genç ama gelecek vaadeden bir grup. En azından ben sevdim, sizde sevin... :)
Londra çıkışlı olan bu grubumuz, henüz gençliğinin baharında, 20 yaşında, İsveç doğumlu olan Max Mansson tarafından kuruluyor. Sonrasında diğer elemanların da dahil olmasıyla birlikte grup şu an ki kadrosuna ulaşıyor.
2008 Aralık ayında kaydettikleri debut E.P. albümleri Night and Day'i Winter Hymns Records etiketiyle yayınlıyorlar..
Grubu kısaca tanımlamak gerekirse; ''Yumuşak, melodik vokal tabanlı, yer yer Post Rock etkisi de gösteren, Indie Rock genreli, oldukça akıcı ve sade bir müzik icra etmekte'' diyebiliriz.
Official Site
Myspace
LastFM
Facebook
Evet, Bir Baba Indie bu sefer bencillik yapmayıp sizleri de düşündü ve ''İyi, hoş bu gencecik grubu çizittirmişsin de, nerden bulacağız da dinleyeceğiz bunları yahu'' derdine de son verdi.
AIR CASTLES'IN SEKSİ ŞARKILARI İÇİN TIKLAYIN!
Londra çıkışlı olan bu grubumuz, henüz gençliğinin baharında, 20 yaşında, İsveç doğumlu olan Max Mansson tarafından kuruluyor. Sonrasında diğer elemanların da dahil olmasıyla birlikte grup şu an ki kadrosuna ulaşıyor.
2008 Aralık ayında kaydettikleri debut E.P. albümleri Night and Day'i Winter Hymns Records etiketiyle yayınlıyorlar..
Grubu kısaca tanımlamak gerekirse; ''Yumuşak, melodik vokal tabanlı, yer yer Post Rock etkisi de gösteren, Indie Rock genreli, oldukça akıcı ve sade bir müzik icra etmekte'' diyebiliriz.
Official Site
Myspace
LastFM
Evet, Bir Baba Indie bu sefer bencillik yapmayıp sizleri de düşündü ve ''İyi, hoş bu gencecik grubu çizittirmişsin de, nerden bulacağız da dinleyeceğiz bunları yahu'' derdine de son verdi.
AIR CASTLES'IN SEKSİ ŞARKILARI İÇİN TIKLAYIN!
19 Ekim 2009 Pazartesi
Dream Team beyaz perdede: Ejder Kapanı
Uğur Yücel'in her türlü kamera arkası ve önüyle domine ettiği filmi Ejder Kapanı, oyuncu kadrosuyla da çılgın atıyor... Diğer oyuncuları da bi çırpıda sayacak olursak; Kenan İmirzalioğlu, Nejat İşler, Ceyda Düvenci, Berrak Tüzünataç...Benim gibi Uğur Yücel manyağı bir adama ''Bir film yapıcaz, başka kimleri görmek isterseniz?'' diye sorsalardı, Kenan İmirzalioğlu ve Nejat İşler'i de ilk olarak yapıştırıverirdim herhalde...
22 Ocak 2010 tarihinde gösterime girecek olan bu filme tam 5 Milyon TL harcanmış. Şimdilik isminin dışında pek bir falsosu da gözükmüyor. Aksine deliler gibi parmak ısırttırıyor.
Bu da filmin fragmanı, buyursunlar...
22 Ocak 2010 tarihinde gösterime girecek olan bu filme tam 5 Milyon TL harcanmış. Şimdilik isminin dışında pek bir falsosu da gözükmüyor. Aksine deliler gibi parmak ısırttırıyor.
Bu da filmin fragmanı, buyursunlar...
18 Ekim 2009 Pazar
BlackBud - You Can Run
Saçmasapan bir şekilde geçip giden 2009 yılının en güzel hediyelerinden olan BlackBud'un kendi adını taşıyan albümlerinden duyulması, bilinmesi gereken bir parça... You Can Run...
15 Ekim 2009 Perşembe
Bir Baba Box Ekim 2009 Güncellemesi
Ortasına geldiğimiz 2009 Ekim ayının, geçte olsa BBI özel Dop 5'ini açıklamaktan onur duyuyorum!
1- Listenin ilk sırasına ''Güz Gülleri Gibiyiz'' serisinin ilk ismi olarakta karşımıza çıkan Obiymy Doschu'yu koymaktan hiç kaçınmadık. Daha fazla detay için sizi şuraya alalım...
2- Biraz geçte olsa, BBI olarak hakkını vermeden bir başka aya daha geçmek istemediğimiz isimlerden biri de Karate... Bu grup ''hem penaltı, hem gol'' misali, hem Indie hem de Jazz genreli müzikleriyle, ortaya karışık, güzel bir müzik ziyafeti ile bize sesleniyorlar. Tadınız, tattırınız...
3- Listenin 3. sırasında ise bir Balkan Fırtınası yer alıyor. Kaval'ın o büyüleyici sesiyle birlikte, akustik tabanlı folk müzikleriyle, Sırbistan'dan Dvig...
4- Norveçli Indie Pop ikilisi Kings of Convenience, 2 Ekim 2009 tarihinde çıkardığı yeni albümleriyle birlikte, listenin 4 numarasından bize selam gönderiyorlar...
5- 27 Ekim'de ülkemizde konser verecek olan, Songs: Ohio'dan tanıdığımız Jason Molina'nın grubu Magnolia Electric Co.'da, yeni albümleri Josephine ile listemize son sıradan girmeyi bildi. (Aynı zamanda İki Baba Konser adlı duyurumuzu, ''Üç Baba Konser'' olarak değiştirmemiz gerektiğini de bir kez daha hatırlattı.:)
1- Listenin ilk sırasına ''Güz Gülleri Gibiyiz'' serisinin ilk ismi olarakta karşımıza çıkan Obiymy Doschu'yu koymaktan hiç kaçınmadık. Daha fazla detay için sizi şuraya alalım...
2- Biraz geçte olsa, BBI olarak hakkını vermeden bir başka aya daha geçmek istemediğimiz isimlerden biri de Karate... Bu grup ''hem penaltı, hem gol'' misali, hem Indie hem de Jazz genreli müzikleriyle, ortaya karışık, güzel bir müzik ziyafeti ile bize sesleniyorlar. Tadınız, tattırınız...
3- Listenin 3. sırasında ise bir Balkan Fırtınası yer alıyor. Kaval'ın o büyüleyici sesiyle birlikte, akustik tabanlı folk müzikleriyle, Sırbistan'dan Dvig...
4- Norveçli Indie Pop ikilisi Kings of Convenience, 2 Ekim 2009 tarihinde çıkardığı yeni albümleriyle birlikte, listenin 4 numarasından bize selam gönderiyorlar...
5- 27 Ekim'de ülkemizde konser verecek olan, Songs: Ohio'dan tanıdığımız Jason Molina'nın grubu Magnolia Electric Co.'da, yeni albümleri Josephine ile listemize son sıradan girmeyi bildi. (Aynı zamanda İki Baba Konser adlı duyurumuzu, ''Üç Baba Konser'' olarak değiştirmemiz gerektiğini de bir kez daha hatırlattı.:)
8 Ekim 2009 Perşembe
Naci en palastina
Bu şarkıyı paylaşmak istedim. Bu sesten, duymanızı istedim. Sizinde içinizi yakmasını istedim. Ben çok şey istedim sizden. İyisi mi dinleyin siz bunu...
7 Ekim 2009 Çarşamba
Yenilsek ne olur?
Fotograftaki bu iki adam hangi maçı düşünüyor ve o maç için emek sarfediyor?
a) Man Utd - Galatasaray şampiyonlar ligi final maçını
b) Arsenal - Galatasaray şampiyonlar ligi final maçını
c) Barcelona - Galatasaray şampiyonlar ligi final maçını
d) Inter Milan - Galatasaray şampiyonlar ligi final maçını
e) Şampiyonlar ligi final maçını kazanmayı
Bu iki kafadarın arzuladıkları şey şampiyonlar ligi final maçını kazanan bir takım yaratmak. Yani e şıkkını kafaya koymuşlar. Yolları uzun ancak zor değil. Ellerinde sihirli değnek yok ancak gerekli olan her şey var.
Açıkcası umrumda değil bu sene şampiyon olmamız. Müzemizde 17 tane daha var aynı kupadan. Fenerbahçe'yi yenmemiz ya da fark yiyerek yenilmemiz de umrumda değil, bilmem kaç sefer yenmişiz ve bilmem kaç sefer yenilmişiz. İstersek 15-0 yenilelim. Umrumda dahi değil. Ligi 14. sıradada bitirebiliriz. Ne olur sahi? Hiç.
Bu iki kafadarın derdi bir sistem takımı yaratmak. Pafından yaşlısına kadar aynı şeyi oynayan, aynı şeyi düşünen bir takım yaratmak. Sahada dolaşan her futbolcunun düşünce yapısını değiştirmektir. Bu süreç bazen sancılı geçecektir bazense hüzünlü ama bir gün bu sistem takımın tüm hücrelerine yansıyacaktır. O zaman, o sistemi kurduğumuz zaman emin olunuz ki müzemizdeki kupaların sayısı artacaktır. 17 olan kupa sayısı, 25 olacaktır. Belki 15-0 yeneceğizdir takımlardan bir tanesini...
İşte bu yüzden, bu iki kafadarın baktığı yeri iyi gözlemlemek ve düşünmek gerek... B planı gibi zırvalara kapılmamak gerek..
Derdimiz e şıkkı . Bu sebeple bu iki kafadara güvenmek gerek. Bizim için zaferin anlamıdır e şıkkı. Şimdi söyleyin bana yenilsek ne olur?
a) Man Utd - Galatasaray şampiyonlar ligi final maçını
b) Arsenal - Galatasaray şampiyonlar ligi final maçını
c) Barcelona - Galatasaray şampiyonlar ligi final maçını
d) Inter Milan - Galatasaray şampiyonlar ligi final maçını
e) Şampiyonlar ligi final maçını kazanmayı
Bu iki kafadarın arzuladıkları şey şampiyonlar ligi final maçını kazanan bir takım yaratmak. Yani e şıkkını kafaya koymuşlar. Yolları uzun ancak zor değil. Ellerinde sihirli değnek yok ancak gerekli olan her şey var.
Açıkcası umrumda değil bu sene şampiyon olmamız. Müzemizde 17 tane daha var aynı kupadan. Fenerbahçe'yi yenmemiz ya da fark yiyerek yenilmemiz de umrumda değil, bilmem kaç sefer yenmişiz ve bilmem kaç sefer yenilmişiz. İstersek 15-0 yenilelim. Umrumda dahi değil. Ligi 14. sıradada bitirebiliriz. Ne olur sahi? Hiç.
Bu iki kafadarın derdi bir sistem takımı yaratmak. Pafından yaşlısına kadar aynı şeyi oynayan, aynı şeyi düşünen bir takım yaratmak. Sahada dolaşan her futbolcunun düşünce yapısını değiştirmektir. Bu süreç bazen sancılı geçecektir bazense hüzünlü ama bir gün bu sistem takımın tüm hücrelerine yansıyacaktır. O zaman, o sistemi kurduğumuz zaman emin olunuz ki müzemizdeki kupaların sayısı artacaktır. 17 olan kupa sayısı, 25 olacaktır. Belki 15-0 yeneceğizdir takımlardan bir tanesini...
İşte bu yüzden, bu iki kafadarın baktığı yeri iyi gözlemlemek ve düşünmek gerek... B planı gibi zırvalara kapılmamak gerek..
Derdimiz e şıkkı . Bu sebeple bu iki kafadara güvenmek gerek. Bizim için zaferin anlamıdır e şıkkı. Şimdi söyleyin bana yenilsek ne olur?
6 Ekim 2009 Salı
Üç Baba Konser
Naçizane bünyemi kıpraştırarak, önümüzdeki günlerde gerçekleşecek olan 3 adet konser haberini paylaşmakta fayda görüyorum.
22 Ekim Perşembe - Ghetto
Bunlardan ilki, kısa bir süre önce haberini aldığım Azam Ali ablamızın binbir çeşit projelerinden biri olan Niyaz konseri... 22 Ekim Perşembe günü Beyoğlu Ghetto'da, Akbank 19. Caz Festivali kapsamında gerçekleşecek olan konserin bilet fiyatları ise;
Öğrenci: 20 TL
Tam: 40 TL'dir.
12 Kasım Perşembe - Jolly Joker Balans
Bir diğeri ise, 12 Kasım Perşembe günü Beyoğlu Jolly Joker Balans'ta gerçekleşecek olan God is an Astranaut konseri...
2007 yılında çıktıkları Barışarock festivalinde izleme fırsatı bulamadığım God is an Astranaut'u bu sefer daha bir bilinçli şekilde izlemek gayet keyifli olacak. Etkinliğin bilet fiyatları ise;
20 Ekim'e kadar
Dükkanlarda 40 TL
Biletix'lerde ise 45 TL'dir.
+
Bir Baba Indie Ekim Dop 5'i ile birlikte unuttuğumuz Bir Baba Konser'i daha eklemekte fayda görüp, hemen alta 3. baba konserimiz olarak ekliyorum.
27 Ekim Salı - Indigo
Songs: Ohio'dan tanıdığımız Jason Molina'nın bir başka grubu olan Magnolia Electric Co.'da 27 Ekim 2009 tarihinde Indigo'da bir adet konser vermek için, ülkemizi ziyarete geliyor. Bant dergisinin organizasyonu, Converse'in sponsorluğunda gerçekleşecek olan konserin bilet fiyatları ise;
Tam: 23,50 TL
Öğrenci: 18,50 TL'dir.
http://www.biletix.com.tr/event.htm?id=KLM07
http://www.myspace.com/magnoliaelectricco
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)