19 Haziran 2012 Salı

The Honey Trees: Hayal, Aşk ve Müzik...

Çok kişisel bir post, aman dikkat!


Hayalindeki kişiyle beraber şarkılar yapmak, notalar yazmak ne güzeldir kim bilir. Hayalindeki kişi kimdir? 

Hayalimdeki kişi aşkla bağlı olduğum, kaybetmek istemediğim ve ulaşamadığım da... O, belki çok uzun süre önce kaybettiğim babam, sonrasında yine "o", belki Tanrı, sonrasında ise yine "o"... 

Bu hayale, hayallere erişenler, hayalleri gerçek kılanlar var oysa. O garip notalar bir anda çıkmıyor, en azından öyle olmasını ummuyorsunuz umarım.


Bu hayale erişenler kim(ler) mi? 

Önce Trespassers William(dı). Anna Lynne Williams ve Matt Brown büyük bir aşkla birbirlerini sevdiler, sonra tavanlara bakarken, hayallere daldılar. Sonrasında o eşssiz notalar çıktı; Love you more, Different Stars, Bells ve dahası.. Uzun bir yolculukta, eşsiz notalara erişen iki aşık. Ne güzel bir haz...


Sonrasında Glen Hansard ve Marketa Irglova bu tılsıma erişen diğer iki kişi. Bu sırra erişip, arkasından onlarca kişiyi, bizleri sürükleyen iki kişi... Falling Slowly'de kaybolan kimdi sahi? Aşk ne güzelsin sen, o'na olan aşk, sen neleri ortaya çıkarıyorsun.


Bu hayale erişen iki kişi daha var. Becky Wikip ve Jacob Wick adında iki aşık, aşk üzerinden notalarına döküyorlar yaşadıklarını. Tartıştıklarını, dokunuşlarını ya da daha çoğunu notalara anlatıyorlar. Bir sırra erişiyorlar.

Kaç gündür The Honey Trees'i dinliyorum. Orchard adlı şarkılarını kaç sefer dinlediğimi hatırlamıyorum bile. Her dinlediğimde, dinlediğimin şarkı olmadığını anlıyorum. Bu şarkı değil, iki sevgilinin birbirlerine olan duyguları, dokunuşları. Yoksa her nota neden bu kadar derinlere işlesin ki? Bu şarkılar hipnotize ediyor dinleyeni, arkasından gitmeden duramıyorsunuz. İki aşık şarkılarına aşkı yansıtıyor. Bizler o aşkın peşinden koşuyoruz, sürükleniyoruz. Ulaşamadığımızın peşinden gidiyoruz belki de.


The Honey Trees bir duygu patlaması gibi üzen, kıran ve döken. Ve bunu eşsiz  güzellikte şarkılarla yapabilen bir grup, daha doğrusu iki aşık. Kim ilk albümde böylesine güzel şarkıları bir araya getirebilir ki? Bu kadar derinden etkileyebilir ki?

Wake the Earth,  içerisinde bir tek boş şarkının olmadığı bir EP. Indie olarak nitelendirilebilse de EP, ben bu müziklere indie deyip işin işinden çıkmak istemiyorum, çok daha fazlası çünkü. The Honey Trees ilk EP'si ile çıtayı çok yükseklere koymuş. İnanılmaz bir melodiklik var albümde, hangi melodiye yoğunlaşacağınızı şaşırıyorsunuz. Her bir melodi o kadar güzel ki...  

Bu iki aşığın notalarını, farklı bir müzik grubuna benzetmek sanırım o güzel notalara yapılabilecek en büyük haksızlıklardan biri olsa gerek. Kimin aşkı bir başkasına benzer ki sahi...


Bu melodilere eşlik eden güzel bir ses Beck Wikip. Sanırım Anne Lynne Williams'a alternatif olabilecek, belki de daha da iyi sayabileceğim bir vokal buldum kendime. Vokalini şarkılara bu kadar iyi yediren ve bunu yaparken kendisini yormayan, dinleyiciyi de yormayan eşsiz bir vokale sahip Beck Wikip. Son zamanlarda bu kadar iyisini dinlemediğimi net bir şekilde diyebilirim.


The Honey Trees bir grup değil kuşkusuz, iki aşığın büyük sırrı...Bu sırra kulak vermek gerek, belki de erişemediğimiz için kulak vermek gerek...



2 yorum: