Parlophone
Pet Shop Boys’un 2000’li yılları
pek verimli geçmedi. 2002 tarihli ‘Release’ eleştirmenlerce PSB’nin olgunluk
dönemi albümü olarak lanse edilip geçiştirilirken, ‘Fundamental’a ise gereğinden
fazla politik –daha doğrusu anti pop- bulunmasından ötürü hak ettiği ilgi
gösterilmedi. 11. PSB kaydı ‘Elysium’ ise grubun kariyerine yeniden ivme
kazandıran ‘Yes’ albümünün takipçisi; ne onun kadar enerjik ne de iddialı. Öyle
ki 90’larda yayınlanan ‘Bilingual’ ile ‘Elysium’ arka arkaya dinlendiğinde
aradan hiç zaman geçmemiş gibi hissediyor insan. Yine de grubun yeni albüm için
Kanye West ve Mary J Blige gibi isimlerle çalışan Andrew Dawson ile bir araya gelmiş
olması, ikilinin müziğini güncel tutmak için çaba sarf ettiğini gösteriyor. ‘Elysium’
kimi zaman bir lounge albümü kadar durulaşıyor örneğin (Leaving, Requiem in
Denim and Leopard Skin); üstelik ‘Yes’in elde ettiği mainstream başarıyı
sürdürmek gibi bir kaygı da gütmüyor. Şarkılarda işlenen temalar önceki PSB
albümlerinden tanıdık; popstarların ego savaşları (Ego Music), yeni bir ilişki
öncesi duyulan kaygılar (Give it a Go) ve ‘yaş alma’ (Invisible) gibi PSB’nin pek
sevdiği gündelik hayata dair konulara rastlamak mümkün ‘Elysium’da. ‘Winner’
ise tüm dinginliğine rağmen albümün hit potansiyeli barındıran en dikkat çekici
kaydı olarak öne çıkıyor. Velhasıl kendini yormadan sevdiriyor ‘Elysium’;
sonbahar playlistleri için biçilmiş kaftan.
XOXO The Mag | 10.12
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder