Sevgili Jason;
Bu aralar canım biraz sıkkın. Bu sebeple, blog'a da bir süreliğine yazamıyordum. Senin ölüm haberinle bir şeyler yazma gereksinimi duydum. Ölümün sessizliğimi bozdu, tüm sessizliğimi giderdi.
Jason, sen öldükten sonra ağladım. Belki sokakta görsem, selam dâhi vermeyeceğim bir 'sen' için gözümden birkaç damla aktı. Herhalde senin için değildi o gözyaşı ama sebebiyet verdin. Sağol güzel dostum. Kim bilir belki de benim için kendi hayatından vazgeçtin. Benim için kimselerin yapamayacağı şeyi yaptın.
Jason ölümünden sonra insanlar etrafta seninle olan hikâyelerini paylaştılar. Çoğu hikâye hüzünlüydü, çoğu kişi şarkılarınla hayatlarına tutunmaya çalışmıştı. Şarkılarla hayata tutunmaya çalışmanın ne demek olduğunu sen çok daha iyi bilirsin. Bunu anlatmama, tasvir etmeme gerek yok sanırım.
Hikâyeler şarkılarla başlar ve biter. Bir şarkı böler tüm sessizliği, hayatına anlamlar gelir ve başka bir şarkıyla bitirirsin hikâyeni. Anlamlar gider. Hikâye sonlanır. Hikâye sonlandıktan sonra, bitiş anının mutlu olmasına gerek kalır mı sahi? Bilmiyorum.
Şarkılar üzerinden geçen bir hikâyemi anlatmak isterim sana ama duy beni, anla ne demek istediğimi! Benim de hayatımı şarkılarınla, ölümünle etkiledin Jason.
Benim hikâyem bir şarkı ile başladı. Sana ait değildi bu şarkı. -Senin olmasına gerek var mı sahi? -. Sonrasında şarkılarla devam etti. Bir şarkı tüm sessizliği bozdu, bir nota anlamlar ekledi hayatlarımıza. Ne güzeldi o zamanlar! Sonrasında yine şarkılarla yakınlaştık.
Bir gün elime bir avuç dolusu şarkı koydu o. Al bunları dinle, bana getirirsin sonra dedi. Elimdeki şarkılarla yolculuklara çıktım. O'na şarkılarını geri vermek için yola koyulduğumda sana denk geldim. Eski bir dosta tekrar karşılaşmak gibiydi o şarkıların arasında seni bulmak. "Hard to love a man" adlı şarkınla beni bilmediğim farklı bir yolculuğa uğurladın. Güzel bir geceye seninle birlikte başladım. O gece çok güzeldi, yıllar sonrasında hatırlanacak cinsten belki de.
O hikâye becerilemedi belki. Belki başka bir zamana ertelendi, belki başka şarkıları bulmak için yola çıkmamız gerekiyordu. Bir gün hikâyeyi bitirmemiz gerekiyordu ve bitirdik. Bilmiyorum, olmadı işte. Hikâyeyi bitirdik, sonrasında odama doğru gittim, canım sıkkındı. Ağlamak istiyordum ama beceremiyordum. Boş boş etrafa bakarken senin ölüm haberini okudum. İstemsizce birkaç damla gözyaşı döktüm. Birkaç damla, ihtiyacım olan şeydi belki de. Ölümüne ihtiyacım vardı ve sen öldün. Sağol Jason, iyi ki varsın!
Jason ilişkim seninle başladı ve bitti. Şarkınla başladı ve seninle bitti. Benim hikâyem bu, biraz hüzünlü. Çoğunluğun hikayelerine benziyor. Senin olduğun tüm hikâyeler bir garip. Müziklerin kaç kişinin hayatında yer edinmiş, tahmin bile edemezsin. Kaç kişinin hayatına dokunduğunu hâyal edemezsin. Ölümün bile bir şeyleri sonlandırırken, bir şeylerin sebebi oldu.
Güzel insan;
Şimdi resmin bana bakıyor. Sanki gülümsüyor gibisin ama umutsuzsun. Gitmek istediğin çok belliymiş bu resimden. Biz hayatın kargaşasında atlamışız seni, sen bizi hiç atlamasan da. Güzel şarkılarınla hikâylerimize eşlik etsen de.
Jason;
Her şey için teşekkürler. Tüm notaların için, tüm çabaların için. Ölümün için teşekkürler Jason. Beni ağlattığın için teşekkürler Jason. Senin hikâyen de müzik ile başladı ve yine müzikle bitti. Aynen benimki gibi...
Ama Müzik ile başlayan bir hikâyenin sonu mutlu bitmeyecekti herhalde
Bir başka yerde görüşmek üzere.
Vecihi
anasını sikeyim sensiz hayatın ceysın!
YanıtlaSil