13 Ekim 2013 Pazar

Felicity Groom - Tüm Şarkıların Güzel Olduğu Albümler

İlk albümden çıtayı böylesine yükseltiyorsunuz ya, işte o zaman beni benden alıyorsunuz. Her ne kadar sonraki albümler genelde debut'un tadına ulaşmasa da ilk albümdeki enerji, yılların birikimi ve amatör tat gerçekten kayda değer edinimler olarak biz müzik severlere kar olarak kalıyor.


İlk albümden ortada çıta mıta koymayan bir diğer grup ise "Felicity Groom".  Avustralya'nın bağrından kopan bu güzide grup, gerçekten ilk albümden bizlere inanılmaz olgunlukta, inanılmaz müzikaliteye sahip bir albüm sunuyor.  Her ayrıntının ince ince düşünüldüğü, gerektiğinde deneylerden kaçınılmayan, solistin yürek burkucu vokali ile bizleri üzmekten çekinmediği tam da kışın ben geliyorum dediği zamanlarda hayatımıza giren aşmış güzellikte bir grup Felicity Groom. Aslında grup ilk dinlendiğinde, aynı topraklardan hayatımıza giren Howling Bells'i epeyce andırıyormuş gibi gelse de son tahlilde Felicity Groom, bence Howling Bells'e kıyasla biraz daha damar bir ekipten oluşmakta, başka bir deyişle "siz nasıl diyorsunuz?" melodik bir tat vermekte. Aslına bakarsanız Howling Bells'in son albümü ve Felicity Groom'un debut albümü kafa kafaya yarışan iki güzide albüm olarak değerlendirilebilir. Howling Bells; "Baby Blue", "Don't run" ya da "The Loudest Engine" ile bizleri can evinden vurmaya çalışırken, Felicity Groom neredeyse albümdeki tüm şarkılarla bunu hayata geçirmekte. Bu açıdan bakıldığında Felicity Groom  "Gossamer" ile daha karakteristik bir albüm ortaya çıkarmış desek pek de garip kaçmaz.

Albümün ve grubun detaylarına yoğunlaşacak olursak; daha önce de belirttiğim gibi solist için ayrı bir parantez açmam gerekir. Gerçekten oldukça karakteristik bir sese sahip olsa da abla- ki kendisinin sahne adı da Felicity Groom olarak geçmekte, asıl isminin ne olduğu tam olarak bilinmemekte. Cat Power gibi düşünebilirsiniz.- biraz Juanita Stein'i andırmakta ancak sesinin "Gossamer" e çok iyi yakıştığını belirtmem gerekir. Kederli, hüzünbaz bir kadın vokal arıyorsanız, muhtemelen Felicity Groom sizlere bir vokal olarak çok geniş bir gül bahçesi vaad edecektir.

Debut  olmasına rağmen çok olgun bir albümle karşı karşıya kaldığımızdan dem vurmuştum. Bunu da biraz açmak isterim izninizle. Grup müzikal olgunluğunu kullanmış oldukları geniş enstrüman yelpazesiyle sağlamakta. Grup, kullanmış olduğu farklı enstrümanları, resmen şarkıların ayrılmaz yapısal bir unsuru haline getirebilmiş. Özellikle bu durum grubun genel müzik yapısı olan; 'alternatif rock'a kayan indie' yaklaşımını zengişleştiren bir unsur olarak karşımıza çıkıyor. Grubun ilk albümde bu yeteneğe erişmesi ise paha biçilemez. Şimdi teker teker saymak istemem ama neredeyde her şarkıda bu tavır ve tutum var. Özellikle  albümdeki favorilerim arasında yer alan  "Under Oath" ya da "Building a House" ya da " You come along" gibi şarkılar, bu multi enstrümantalist yapının güzide örneklerinden sadece birkaçı olsa gerek.

Gerek vokalin inanılmaz sesi, gerek bestelerin melodik yanı, gerekse düzenlemelerde kullanılan enstrümanların şarkılara oldukça naif ve bir o kadar da yerinde katkısı, bu debut albümü benzerlerinden ayırıyor. Felicity Groom debut albümleriyle biz müzik severlerin ocağına incir ağacı dikerek, bütün kışı bizle geçirmeye ne dersiniz diye soruyor. Bize de bu çağrıya"evet" demek düşüyor.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder