22 Ocak 2013 Salı

Cartoon Bar Fight: Yönetilemeyen Potansiyel

Kaç gündür kendime "Yahu arkadaş, ben bunları birilerine benzetiyorum ama kime?" sorusunu sormaktan bir hal oldum. Valla ama! Yaklaşık 1 haftadır dinliyorum grubu, 1 haftanın ilk birkaç günü grubu keşfetmeye gitse , kaldı mı 5? 3 gün de kimi benzetiyorum diye geçse, kaldı mı 2?  2 gündür bu grubu başka bir gruba benzeterek dinliyorum. Bu grup kim mi? Eisley. Grupta sağlam bir Eisley etkisi var. Kim bilir, bu zamana kadar hiç Eisley dinlememiş bile olabilirler, ama benziyor işte. Yapacak bir şey yok. Hatta Eisley'in son EP'leri olan Deep Space'deki kafa karışıklığına bizzat sahipler. O kadar benziyorlar işte.

Bazı gruplar vardır ki gerçekten inanılmaz bir müzikal potansiyele sahip olur. Bu potansiyel, bazen grubu güneşli bir güne ulaştırabilirken, bazen de bir uçurumun kenarıa yuvarlayabilir. Güç, yani bu yazıdaki referansıyla potansiyel, insanda akıl tutulması yaratabilir. Bu da sizi bilinmeyen bir uçurumun kenarına kadar getirebilir. Dolayısıyla potansiyele sahip olmaktan çok potansiyeli iyi yönetmek daha doğru bir yaklaşımdır çoğu zaman. "Cartoon Bar Fight" da böyle bir grup işte. Ciddi bir potansiyele sahip olup, ancak bu potansiyeli tam olarak yönetemeyen bir grup. Sadece yönetemiyorlar, daha doğrusu bazı şarkılarda yönetebilirken bazı şarkılarda bir o kadar da başı boşluk içerisine giriyorlar. Potansiyelli ancak kesinlikle kafası karışık bir grup "Cartoon Bar Fight".

Öncelikle çok farklı müzik dallarından etkileniyorlar. Bu da  grubun kafasını yeterince karıştırmaktan başka bir işe yaramıyor. Grup, aslına bakarsanız köken olarak Indie sularından beslense de, çok fazla etkileşim yaşadığı için bazı noktalarda indie'den uzaklaşmakta. Alternatif rock, yer yer post rock tınıları, yer yer saykodelik partisyonlar ve dahası. Ne ararsanız var! Bu uzaklaşma bazen grup adına iyi bir sonuç verirken, bazen grubu uçurumun kenarına kadar sürüklüyor. İşte benim de tam olarak anlamadığım bu. Bir grupta potansiyel varsa, neden böyle denemelere ya da  zorlamalara girer ki! Yaptığın güzel bir iş var arkadaş, bastır tüm paranı o işe. Niye böyle riskler alıyorsun?Alıyorlar işte.

Şimdi bu denemelerden birisi, grubun debut albümüne adı veren şarkı "Reincarnate" de saklı. Akustik gitar notalarıyla başlayan şarkı, bir aşamadan sonra saykodelik bir hal alıyor. Ama öylesine güzel bir saykodelik bir hal ki bu, resmen grup 60'lara saygı duruşunda bulunuyor. Yanlış duymadıysam, şarkı güzel bir hammond melodisi ile sizi uğurlamakta. Sonrasında grubun A1 şarkısı olan "Dear Victoria" yine grubun tüm yeteneğini indie üzerinden ortaya çıkardığı, oldukça ve oldukça güzel melodileri barındıran bir şarkı. Hatta bu ayın mixtape'inde bu şarkı şimdiden kendine yer edindi. Aynı zamanda, adını şimdi zikretmediğim 2-3 tane bu şekilde farklı formlardan beselenen şarkılar  mevcut. Şimdi sen böyle bir müzik yapabilirken, bir anda yine aynı yöntemi izleyerek durumu aleyhine çevirebiliyorsun ve bunun için cidden uğraşıyorsun. Çaba sarf ediyorsun. Edep yahu!

Potansiyelli bir grup, nasıl da düzenlemelerle ve gereksiz arayışlarla bu hale gelirin örneğidir "Cartoon Bar Fight". Ama her ne olursa olsun, yapmış oldukları güzel şarkılarla da dinlenmeyi sonuna kadar haketmekteler. Her ne kadar gereksiz arayışların grubu olsa da "Cartoon Bar Fight", kesinlikle ve kesinlikle zaman ayrılması gereken, şarkılarına kulak verilmesi gereken bir grup.

Esenlikle kalınız.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder