Radiohead'in müziğe yaklaşımı nasıl olursa olsun, yaptığı müzik karanlıktır. Grubun bu yaklaşım hiç değişmedi. Kid A ve OK Computer arasında pek bir fark yoktur aslında. Grup sadece müzikal bir değişim yaşamıştır. İki albümün özü aynıdır, iki albümün beslendiği unsurlar aynıdır...
Radiohead sevenlerin birçoğu Kid A sonrasında Radiohead'i dinlemeyi bırakmamış, aksine bu yeni yola da severek koyulmuşlardır. Peki dinleyiciler, böylesine bir radikal bir değişim sonrasında neden Radiohead'i halen severek dinlediler? Tek bir cevabı var bu sorunun. Radiohead müzikal anlamda özünü hiç kaybetmedi, özünden hiç vazgeçmedi. Özünü korudu. Müziğini farklı unsurlarla değiştirmeye çalıştı. Radiohead'in tüm yaptığı buydu aslında. İnsanlar halen de Radiohead'i bu sebeple dinliyorlar.
Dredg son albümlerinde - "Chuckles & Mr. Squezzy"- dinleyiciler tarafından ciddi bir şekilde eleştirildi. Eleştirilme sebebi albümün pop sound'lu olmasıydı. Dinleyiciler Dredg için yolunu terk ettiğinden bahsediyordu. Bence durum bu kadar basit bir "değişim" cümlesiyle açıklanabilecek bir hal değil. Dredg son albümde hem müzikal anlamda radikal bir dönüşüm yaşadı hem de birkaç şarkı haricinde tamamen Dredg'i, dredg yapan müzikal özden vazgeçti. Dredg son albümünde özünü bıraktı.
Öz çok önemli bir hadise, iyi anlamlandırılması ve iyi analiz edilmesi gerek müzisyenler tarafından. "Bizim/ benim özüm(üz) nedir?" ve "eğer yol ayrımındaysak, özümüzle beraber nereye gitmek istiyoruz?" Bu sorulara doğru cevap vermek gerek, verilmediği takdirde mükemmel bir albümle müzik dünyasına giren, ancak 2. veya 3. albümden sonra farklılaşmak -belki kendini tekrar etmemek de olabilir bu- için ilk albüme kıyasla tamamen zıt anlayışta bir albüm yapıp, dibi boylayan garip İngiliz Indie gruplarına dönüşebilirsiniz. Öz korunduğu takdirde, hangi müzikal anlayışa yol açarsanız açın, dinleyicileriniz de sizinle benzer bir yolculuğa çıkacaktır, en azından bu zamana kadar durum genelde böyle işledi (Yusuf İslam'ı tenzih ederim)
Cat Power yeni albümü ile müzikal anlamda radikal bir dönüşüm yaşıyor. Nasıl bir dönüşüm bu? Pop sound'unun ve dijital unsurların ön planda olduğu, dubstep'lerin bol bol kullanıldığı , müzik pasajların olabildiğince kısa tutulduğu, nakaratın ön plana çıkarıldığı, Chan Marshall vokalinin hiç olmadığı kadar geri planda kaldığı bir albüm.
Bu özellikleri, Cat Power'ın diğer albümleriyle kıyasladığımızda, değişimin ne kadar büyük boyutta olduğunu anlayabilirsiniz sanırım. Cat Power müzikal anlamda Sun'da büyük bir değişime gitmiş. 'Normal' bir Cat Power albümünden çok farklı değişkenleri barındırıyor albüm. Bu farklı değişkenler, her ne kadar sıradan Cat Power dinleyicisini yorabilecek cinsten olsa da, birkaç dinlemeden sonra albüm sıradan Cat Power dinleyicisi için bile oldukça dinlenebilir hale dönüşüyor. Hatta kendinizi yeni nesil Cat Power dinleyeni olarak bile sınıflayabilirsiniz. Çünkü Cat Power, Sun'da özünü hiç kaybetmemiş. Halen karanlık, halen hüzünlü halen bizim bildiğimiz Cat Power.
Albüm Cherokee, Human Being, Real Life ve Sun gibi birçok 'hit' barındırıyor. Özellikle Cherokee son zamanlarda dinlediğim en güzel şarkılardan biri olsa gerek, inanılmaz bir melodiyi barındırıyor. Bu melodi eski Cat Power anlayışında da iş yapardı kuşkusuz, yeni halde de iş yapıyor.
Peki böylesine bir değişime gerek var mıydı? Bunu da farklı bir post'ta açıklamaya koyulalım.
Cat Power "Sun" ile 5 üzerinden en az 4 yıldız alabilecek bir albüm yapmış, ön yargıyla yaklaşmadığınız takdirde Sun'ın bildiğiniz Cat Power müziği olduğunu da göreceksiniz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder