Tunng
Son yazdığınız kitabın satışları manevi olarak sizi çok mutlu etmiş. Kendi halinde yaşamını süren bir adada minik bir ev almışınız ve oraya yerleşmişsiniz. İlk gecenin ardından sabaha karşı tarifsiz bir mutluluk ile uyandınız. Hayatın bu yanı ne güzel diyerek camı araladınız. Bir kaç ev ileriden canlı müzik seslerinin geldiğini duydunuz. Denizin ve martıların sesleriyle senkronizesi müthiş sesler. Sonra düşündünüz eğer yaşadıklarım rüya değilse neden daha çok yazı yazmayayım. Her şey mükemmel, her şey olağanüstü. Şehrin yapış yapış insanlarından uzaklarda nefis bir yaşam.
Sokağa çıkarak seslerin geldiği eve doğru ilerlediniz. Evin kapısı açık, içeri girdiniz. Şarkılarını söyleyen grup, başıyla selamlayarak size boş bulduğunuz bir yere oturmanızı istedi. Oturdunuz ve muazzam bir ada esintisiyle kendinizi bıraktınız.
Tunng; bir hikaye ile daha iyi anlatılabilirdi. Tunng'u anlayabilmek ve hissedebilmek için tabi ki yazar olmaya gerek yok; 'zira senin için ölürüm'den ziyade cümleler kuramayanlara bile ilham olabilir. Ölmeye gerek yok. Tunng dinleyerek arkanıza yaslanın; ve hayata iyi yönden bakmaya başlayın. Eminim ki her şey daha güzel olmaya başlayacak.
16:00 - 16:50 / Vodafone Freezone Sahnesi
FM Belfast
İ harfiyle başlayan ülker iyidir. İ harfiyle bunun ne alakası var bilemiyorum. Bu ülkerin bu isimleri alma sebeplerini bir gün inceleyeceğim. Türkçe olarak aklıma gelenleri sıralayayım. İrlanda, İsveç, İtalya, İzlanda, İspanya...
FM Belfast'ta bizim bu İ'lerden. İzlanda'dan. Sigur Ros'tan ötürü eriyip, bittiğimiz İzlanda. Heima'daki ufak çocukların sahilde koşturmaları altında Ah Be demeyen var mı? Eyjafiallajöküll tüm dünya üzerine kül bulutları bıraktığında İzlanda'nın bize kızdığını düşünmüştüm. "Öyle hayal kurmakla olmaz gelin bir görün beni" diye. Kızdı bize İzlanda!
Electronica, Indie ile hemen Tunng'un ardından sahne alacaklar. Aralıkta Babylon'a geldikten tam 6,5 ay sonra tekrardan geliyorlar. Onlar bizi, biz onları sevmişiz. Güneş'in vedalaştığı saate yaklaşırken dinlemek üzere nokta.
17:15 - 18:05 / Vodafone Freezone Sahnesi
İlhan Erşahin's İstanbul Sessions
İsveç'te doğmuş ve daha sonra daha iyi müzik yapabilmek adına New York'a giden biridir. İsveç hakkındaki görüşleri doğruysa pek katıldığımı söyleyemeceğim. Tamam İsveç'i görmedim; ama İsveç'ten çıkan müzisyenler veya gruplarıda dinledik, biliyoruz. Havasında, suyunda var bir keramet. Kendisininde orada doğması bir işaret değil mi?
Saksafonuyla Caz'ı bize Osmanlı/ Türk motifleriyle sunan bir müzisyendir. Biz Türk'ler nerede bir Türk/ Osmanli motifi duysak, görsek ağzımızdan salyalar akıyor. Mikael Akerfeldt (Opeth) Burden'ı İstanbul'da yazdığını duyanların 'Oha!' nidaları olmadı mı? Bizim Türk medyası İstanbul'u üç iken beş yapıp önümüze sunuyor. Bu aşikar; zira bizi her gün uyanıp, trafik, insan kalabalığı içinde körleştirdiği için biz İstanbul'un farkında olmayabiliriz. Tıpkı İlhan Erşahin'in İsveç'i müzikal olarak anlatması gibi...
Türkiye'nin Caz'a gerçekten ihtiyacı var. Taksim'de tramvay'a bir grup müzisyeni bindirip aşağı-yukarı doğru çaldırmak yerine o tramvayı rotasını genişleterek daha çok insanla tanıştırmaları gerekiyor.
18:30 - 19:30 / Vodafone Freezone Sahnesi
Beach House
Indie sevenlerin mutlaka dinlemesi gereken bir grup. Indie sevenler kaçırmasın. Rock'n Coke Indie severleri mutlu edecek. Indie Baba Indie. Hey allah! Böyle şeyler yazmamı ister miydiniz? İsterseniz yazdım. Devamını okumadan Rock'n Coke'ta izleyebilirsiniz. Yok istemem diyenler devam edebilir. (çok agresif yazdım sanki)
Kardeşlerim, abilerim, ablalarım, dostlarım. Senden ayrılalı gülmedim Gollum, Gollum diye yeniden aranje ettiğim Dostum şarkısına gülerken buldum kendimi Kadıköy sokaklarında. Kadıköy'ü seviyorum özgürlüğü, huzuru, samimiyeti damarlarıma enjekte ettiği için. (Şimdi kalkıp bağımlı muamelesi yapmayın) Kadıköy'in sokaklarını arşınlarken mp3'a atıp o gün ki mutluluğumu birlikte paylaşacağım bir grup olsa Beach House olurdu. Hayatımızda bir çok iyi şey olabilir. İşte o iyi şeyleri yaşamak için bazen kendi kendinize kalıp, "evet ya işte bu!", "tamam oldu bu iş", "of çok mutluyum" gibi sarhoşluk dolu cümleler ile ilerlersiniz. Moda'dan yoğurtçu parkına doğru inersiniz. Sonra tekrar bahariye ve rıhtımda soluklanırsınız. Mesela bir kaç ay önce uzaktan uzağa bir birimize özlem beslediğimiz bir kızla dramatik bir ayrılık yaşarken yaşadığım buruk ama güzel ayrılık sonrasında dinleyebileceğim bir gruptur. "Yine de onu tanımak çok güzeldi" diyerek otobüse binip, uzaklaşmak.
21:45 - 22:45 / Vodafone Freezone Sahnesi
Thievery Corporation
Bu grupla ilgili tüm düşüncelerimi Sinem Yavaş'a armağan etmek istiyorum. Tırıvırı var Rock'n Coke'da diyerek son bir haftadır konuşuyoruz. Tırıvırı demeyen var mı?
Bossa Nova, Jazz-Acid, Electronica harmanıyla önümüze gelip sunuyorlar. (Bu arada Beach House için eklediğim resimde bana ters ters bakıyorlar. Gözüme çarpıyorlar) Gta Vice City oynayanlar için nefis bir tercih. Biliyorsunuz oyunda kendimize ait bir radyo kanalı var. Arabayla seyir eylerken çalarken bizi oyunun içine sokabilecek bir gruptur Thievery Corporation.
Amerimacka ile beklemeye devam. Az kaldı!
23:30 - 00:45 / Vodafone Freezone Sahnesi
Social Inclusion Band
Sib, için Bir Baba Indie ne yapabilir bilemiyorum; mutlaka irtibata geçmek isteriz; Zira bugüne kadar niye durduğumuzu bende bilmiyorum. Bir müzik grubundan biraz daha ötede, müziği sosyal hayatı olmayanlar için kullanan, takdir edilesi bir topluluk. Gönüllü müzisyenler ve onlara eşlik eden konuk isimler ile güzel işler yapıyorlar. Performanslarında aynı zamanda atölye çalışmalarına da yer veriyorlar.
"Sanatçı Engel Tanımaz"
12:30 - 13:15 / Coca-Cola Zero Sahnesi
On Your Horizon
Eskişehir.. Eskişehir. Es..Es.. Bize güzel bir grup hediye etti. Roxy 3.lüğünün ardından yükselişe geçen grup bir çok festivalde, bir çok mekanda performanslarını sergilediler. En son twitlerinde de Rock'n Coke için sıkı çalıştıklarını belirtmişler. Post Rock performanslarına Çello ekleyerek daha da güzel hale getirdiler. On Your Horizon Türkiye'de Post-Rock adına istikrarlı bir şekilde ivme gösteren iyi bir gruptur.
Severek takip edilesi...
17:45 - 18:30 Coca-Cola Zero Sahnesi
http://www.myspace.com/onyourhorizontr
Chabel Club
Londra'dan geliyor Chabel Club. Direksiyonu sağda olan bir arabayla geliyor. Sağdan geliyor. Londra'nın ıslak sokaklarında oradan oraya gezerken yaşanabilecek türlü anları bize anlatabilmek üzere geliyor. Indie/ Pop/ Alternatif Rock tarzıyla İstanbul'a güneşin batmasından sonra Merhaba diyecekler.
19:00 - 20:00 Coca-Cola Zero Sahnesi
http://www.myspace.com/chapelclub
Mogwai
Mogwai'yi bu kategoriye sokan zihniyete Teşekkür Ederim. O kocaman, yapay sahneden ziyade, daha samimi ve güzel sahnede onları izlemeyi tercih ederdim. Mogwai için ne demeli bilemiyorum. Hayatımda canlı izlenmesi üzerine hayallere dalıp gittiğim bir kaç gruptan biridir. Yıllarca "keşke gelseler, servetimi dökerim" diye söylendim durdum. İtiraf etmeliyim ki Rock'n Coke'a karşı bile onların sahne alacak olması beni yumuşattı.
Mogwai İskoçyalıdır. İskoçya William Wallace'dır. İskoçya Mogwai'dir. Stuart'ı canlı-kanlı görmek. Stuart abi diye bağırmak istiyorum.
Son albümlerinden çalarlar diye tahmin ediyorum; zira araya Dial: Revenge, We're No Here, Summer sıkıştırsalar. Hatta Hunted by a Freak. Hatta sahneden inmesinler. Ne varsa çalsınlar.
Gözümü kırpmadan dinleyebilirim. Mogwai... Mogwai... tarif edilmesi güç hislerimin tercümanı. Hayatıma yön vermeme sebep olan olayların başlangıcı. Hatta Rock'n Coke'a gidemeyeceğimi öğrendiğim anda verdiğim anlık tepki..."Mogwai sahneye çıkacak ve biz o sıralar sıradan bir Pazar günü yaşayacağız." Sonra ardından havalara uçarcasına bir sürpriz ve Pazar günü heyecanını bekleme.
22:15 - 23:30 Coca-Cola Zero Sahnesi
http://www.mogwai.co.uk/
http://www.myspace.com/mogwai