6 Ekim 2012 Cumartesi

KONSER | Saint Etienne @ Salon




 4-5 Ekim tarihlerinde Salon İKSV’nin sezon açılışını yapan performansıyla Saint Etienne, 7 yıl aradan sonra yayınladıkları yeni albümleri bahanesiyle İstanbul’daki sevenlerini coşturup, performansından hiçbir şey kaybetmediğini de göstermiş oldu.


90’lı yıllarda dönemin house-pop sound’unu 60’ların Brit-pop’uyla harmanlayarak ‘You’re in a Bad Way’, ‘Sylvie’ ve ‘He’s on the Phone’ gibi büyük ilgi gören ve İngiltere listelerinde haftalarca boy gösteren hitlere imza atan Saint Etienne’in adı, 2000’lerin müzik piyasasında daha az anılır oldu. Dolayısıyla Salon’u dolduran kitlenin 30+ olmasının şaşırtıcı olmadığını söylerek söze başlayabiliriz.

4 Ekim gecesi katılımcı sayısı salonunu kapasitesini zorlayacak  kadar yoğun değildi. Eminim cuma gecesi grubun gördüğü ilgi, hafta sonunun getirdiği motivasyonla daha da artmıştır. ‘Like a Motorway’ ile başlayan gece, ‘Burnt Out Car’ ve ‘When I Was Seventeen’ gibi birbiri ardına sıralanan hitlerle nonstop Saint Etienne mix tadında devam etti.  Cracknell konserin ilk yarım saatinde konuşmayı pek tercih etmese de, ortalara doğru coca colasını yudumlayıp seyirciden istek parça alacak kadar ısındı salona. ‘Only Love Can Break Your Heart’ (Neil Young) ve ‘Who Do You Think You Are’ (Candlewick Green) gibi cover’lara seyircinin ilgisi büyüktü, fakat hep bir ağızdan söylenen SE hit’i ‘You’re in a Bad Way’ oldu (Böylece 30+ favori Saint Etienne hit’ini de öğrenmiş olduk). Dört kişi sahneye çıkan ekip, teknik ekipmanlarının donanımlılığının da desteğiyle stüdyo kayıtlarını aratmadı; yine de gönül isterdi 90’lı yıllarda olduğu gibi kendilerine eşlik eden bir gitarist olsun-en azından.

 44 yaşına basmış olmasına rağmen 90’lı yıllardaki performansını aratmayan ve güzelliğine güzellik katmış Sarah Cracknell’in mütevazi dansı ve seyirciyle kurduğu etkileşim o kadar içtendi ki, eminim o gece Salon’da bulunan tüm seyirci evine pozitif enerji depolayarak dönmüştür. Cracknell’in sesi ‘Tonight’ gibi bass-driven performansların içinde zaman zaman boğulsa da-ki bunda ses sistemi ile ilgili bir problemin de etkisi olmuş olsa gerek- genel olarak oldukça başarılıydı. Cracknell’in coşkuyu arttırmak adına vokal oyunlarına girmeden tüm samimiliğiyle seslendirdiği ‘I’ve Got Your Music’ ve ‘He’s on the Phone’, bis yapan grubun seslendirdiği son parçalar oldu. Erman Ata Uncu’nun grup ile yaptığı röportajda sorduğu kadar var, bu denli sevimli pop klasikleri ve Cracknell gibi bir vokal, akustik bir albümle taçlandırılmayı hak ediyor. Umarım grup üyeleri bir sonraki adımı akustik bir kaydın yolunda atar ve grubun akustik performansını da bu bahaneyle dinleme şansımız olur.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder